Her gün yaklaşık bir kredi kartı büyüklüğünde plastik yediğini biliyor muydun? Tek kullanımlık plastik kullanmamaya dikkat etsen bile, vücuduna havadan ya da yediklerinden mikroplastik giriyor. Biyoçözünür denilerek zararsız gösterilen plastikler parçalanarak büyük bir problem yaratıyor. Günlük hayatında mikroplastiklere daha az maruz kalmak için yapabileceğin bazı adımları senin için derledik.

Mikroplastik Nedir?
1950’lerde beri insanlar yaklaşık 8.3 milyon ton plastik üretti. Bu plastiklerin %79’u doğaya karıştı. Bilim insanlarının yaptığı uyarılara göre, eğer plastik kullanımı bu şekilde devam ederse 2050 yılında denizlerde balıktan daha fazla plastik ve mikroplastik olacak.
Susam tanesi büyüklüğünde ya da daha küçük plastik parçalarına mikroplastik deniyor. Biyoçözünür olduğu söylenen plastikler bile doğada tamamen çözünerek yok olmuyor. Ufak parçalar haline gelerek dünyaya yayılıyor. Mikroplastiklere her yerde rastlayabilirsin. Havada, suda, yediğin besinlerde, kutuplardaki buzullarda ve hatta anne karnındaki plasentada. Kıyafetten kozmetiğe günlük kullandığın ürünlerin pek çoğu plastik içeriyor. Greenpeace’in yaptığı araştırmaya göre Türkiye’deki balıkların %44’ünde mikroplastik var.
Reuters’ın haberine göre bir insan günde yaklaşık 5 gram, yani bir tatlı kaşığından fazla plastik yiyor (bir tatlı kaşığı 4 gr). Toplam miktar hesaplandığında 79 yaşına kadar yaşayan bir insan, hayatı boyunca 20 kg plastik tüketmiş oluyor. Plastic Soup Foundation’a (Plastik Çorbası Derneği) göre günümüzdeki en büyük çevre problemlerinden birini mikroplastikler oluşturuyor.

Günlük Hayatta Mikroplastiklerden Uzak Durmanın 6 Yolu
Günlük hayatta mikroplastiklerden tamamen kaçman mümkün olmasa da, plastik kullanımını azaltarak daha az mikroplastiğe maruz kalman mümkün.
1. Plastik bardak yerine termos ya da bardak kullan

İlk bakışta kağıt bardaklarda çay ya da kahve tüketmek sağlık açısından zararsız görünebilir. Kağıt bardaklar dayanıklı olması için plastik ile kaplanır. Plastik kaplı bardaklar hem sıcak ile temas ettiğinde mikroplastiklere maruz kalmana sebep olur, hem de bu bardaklar geri dönüştürülemez ve çevreye zarar verir. Dışarıda kahve içmek istediğinde bardakta sipariş etmen ya da kendi termosunu yanında götürmen hem senin sağlığın hem de dünyanın sağlığı açısından daha iyi.
2. Poşet çay yerine ambalajsız çay tercih et

Poşet çay neden kötü olsun, kumaş içerisinde geliyor, diye düşünüyor olabilirsin. Malesef ki poşet çayların büyük bir çoğunluğunun poşedi plastikten üretiliyor ya da içinde plastik barındırıyor. Sıcak suyla birleşen çay poşedi mikroplastik salıyor, çayını içerken plastik de içmene sebep oluyor. Hazır poşetler kullanmak yerine çok kullanımlık keten ya da ham pamuktan üretilen çay poşetleri ya da metal süzgeç tercih edebilirsin. Siyah çayı demlikte demleyebilir, bitki çayları için bitkilerin kendisini temin ederek hem daha lezzetli hem de plastiksiz çaylar içebilirsin. Sürekli çay demlemek istemediğin için çay poşedi tercih ediyorsan, bolca yaptığın çayı gün içinde termosta bekletebilirsin.
3. Çamaşırları düşük sıcaklıkta yıka
Günümüzde üretilen tekstil ürünlerinin yaklaşık %60’ı petrol bazlı kumaşlar olan polyester, naylon ya da akrilikten üretiliyor. Dayanıklı ve uygun fiyatlı olması sebebiyle avantajlı gibi görünse de, hem üretim aşamasında hem de kullanım sırasında çevre ve insan sağlığına zarar veriyor. Tabii ki bu sahip olduğun kıyafetleri elden çıkarman gerektiği anlamına gelmiyor. Nasıl yıkadığına dikkat etmen önemli. Petrol bazlı kumaşlardan üretilen ya da petrol bazlı kumaşlarla renklendirilen çamaşırları düşük sıcaklıkta yıkamak, yarı yarıya daha az mikroplastik salımına sebep olur.
4. Doğal kumaşlarda üretilen kıyafetler giymeye çalış

Özellikle sık yakanacak t-shirt, iç çamaşırı gibi giysiler için organik pamuk, keten, kendir gibi doğal kumaşları tercih edebilirsin. Böylece her yıkamada mikroplastik salımının önüne geçmiş olursun. Aynı zamanda cildine yakından temas eden giysileri doğal kumaşlardan seçmek cilt sağlığın için de faydalı.
5. Kozmetik ürün satın alırken içeriğini oku

Şampuanlar, diş macunları, sabunlar, cilt kremleri günlük bakımın rutin birer parçası. Bu ürünlerin içeriğinde buluna mikroplastikler cilt tarafından emilebiliyor hatta diş macunundaki mikroplastikler doğrudan yutulabiliyor. Bir sonraki kozmetik ürün ihtiyacında butik ve çevre dostu üreticilerin ürünlerini tercih edebilirsin. Etiket okumayı öğrenerek çevreye ve insana zararlı maddeler içeren kozmetik ürünlerden kaçınabilirsin.
6. Mikrodalga fırında yemek ısıtırken plastik kullanma
Yapılan araştırmalara göre mikroplastiklerin %30’u vücuda yiyecekler aracılığıyla alınıyor. Özellikle tek kullanımlık plastiklerde sıklıkla kullanılan BPA gibi zararlı içerikler ısıya maruz kaldığında kolay bir şekilde kana karışabiliyor. Dışarıdan söylediğin yemeği mikrodalgada ısıtmak istiyorsan porselen ya da cam bir kaba aktardıktan sonra ısıtman daha sağlıklı. Tek kullanımlık plastikleri bulaşık makinesinde yıkayarak tekrar kullanmak da ısıyla çözünen mikroplastiklere maruz kalma ihtimalini artırıyor.
Haydi gel sağlığa zarar vermeyen, doğada yayılan mikroplastikleri artırmayan ve adil üretilen ürünler için Good4Trust’ta buluşalım.