Son zamanlarda alternatif mecralarda, çeşitli insan hikayeleri dinler olduk.
Bu durum ana akım kanallara ve orada paylaşılan hikayelere ilginin azalmasını; onun yerine gerçek, biricik ve ilham veren hikayelerin daha çok dinlenmesini ve paylaşılmasını sağladı. Böyle hikayelerin yer aldığı mecralardan biri de Good4TrustTV Youtube kanalındaki Türetim Buluşmaları serimiz.
Önümüzdeki günlerde üreticilerimizin yanı sıra; paydaşımız olan aynı değerleri ve ilkeleri savunduğumuz kıymetli kurumlar ve kişiler de serimizde bizlerle birlikte olacak. Üreticilerimizle bir araya geldiğimiz serilerde her hikayenin ne kadar biricik ama aynı zamanda; belirli bir soruna yönelik çözüm üreten, yeni bir sayfa açan, bizlere dayatılan tüketim kültürüne alternatif oluşturan hikayeler olduğunu görüyoruz. Herkesin kendi yöntemiyle bir çözüm yolu bulduğu üretici hikayelerine Atölye Delice ve Bego Jeans gibi iki değerli girişimi de ekledik.

Bego Jeans kurucusu Bego’nun hikayesi, kot kumlama işinde çalışıp daha sonra yakalandığı meslek hastalık nedeniyle ciğerlerinin %46’sını kaybetmiş bir işçi olarak başlıyor. Ancak sohbet ve hikaye böyle devam etmiyor. Bego rüzgarın yönünü çevirenlerden. Yaşadığı kötü günler sonrası vizyonu ve sorumluluk duygusuyla beraber kot sektörüne ve tekstil sektörüne yön veren biri. Ulusal ve uluslararası birçok regülasyonda Bego’nun azimli ve istikrarlı çabaları bulunuyor. Genevre’de Bangladeş’li kot kumlama işçileri ile buluşan, bütün tekstil işçilerinin mücadelesini vermek için Türkiye’de Temiz Giysi Kampanyası’nı kuran biri Bego. Yaptığımız sohbet bize “ucuz” kavramını sorgulattı. Ucuz diye düşünmeden aldığımız ve dolaba attığımız ürünlerin arka planını, tedarik zincirinin başındaki doğal varlıklarımız ve işçi haklarını gözler önüne serdi sohbet boyunca. Bego, sohbeti şu anlamlı cümlelerle bitirdi:“Ortak bir dünyada yaşıyoruz ve bu dünyanın iyiye gitmesi hepimizin elinde, bu gücün farkına varalım.”
Bego Jeans Sohbetini izlemek için lütfen tıklayın

Atölye Delice, 2 eski dostun İstanbul’dan Ayvalık’a uzanan bir göç hikayesini barındırıyor. Bu hikayenin içinde; şehir yaşamını terk ediş, sayfiye hayatına geçiş, zeytin ağaçlarının içinde yeni bir başlangıç var. Doğal kozmetik ürünler üreten atölyenin kurucularından Yeliz İlkan Köseoğlu’ya yaptığımız sohbette madalyonun diğer yüzünü de dinledik. Konfor alanını terk etmenin, yeni bir dil öğrenir gibi zeytin ağaçlarının dilini öğrenmenin yanı sıra başarı ve benzeri kodlanmış kavramların sistemin dışına çıktığımızda anlamlarının nasıl değiştiğini çok samimi bir sohbette dinledik. Yeliz’in sohbette en can alıcı ve düşündürücü söylemlerinden biri de “Aslında tercih etmediğim ve istemediğim şeylere harcamak için para kazandığımı fark ettim. O toplantıya uygun kıyafeti almak için çaba harcamam gerekiyordu” söylemi oldu. Bu cümle ile belki de birçoğumuz satın aldıklarımızı ve onları almak için verdiğimiz emeği ve zamanı gözümüzün önünden geçirdik. Atölye Delice’nin askıda sabun kampanyası ile Nesin Vakfı’nın sabun ihtiyacını karşıladığını da hatırlatalım.
Atölye Delice Sohbetini izlemek için lütfen tıklayın

Bir Cevap Yazın