Mutfak alışverişinizi yaparken nelere dikkat ediyorsunuz? Ezik ve güzel görünmeyen gıdalar sizin için ne ifade ediyor? Alışverişinizde tercihinizi daha güzel görünen gıdalardan yana mı kullanıyorsunuz? Evet dediğinizi düşünüyorum. Çünkü BM 2021 Gıda İsrafı Raporu’na göre Türkiye her yıl kişi başına en çok gıda israfı yapan ülkeler arasında 3. sırada. En çok israfın yapıldığı yer ise mutfaklarımız.

İklim kriziyle mücadelede devletlerin yaptıklarını bir kenara bırakırsak, israfın bu boyutlarda olması bireyler olarak bizi daha çok sorumluluk almaya itiyor. Daha atıksız, daha sürdürülebilir, daha doğa dostu beslenme ve alışveriş alışkanlıkları kazanmamız geleceğimiz için önemli.
Rapora göre; tedarik zincirinde kaybolan gıdalar israfın 1/3 gibi büyük bir kısmını oluşturuyor. Bu da demek oluyor ki ürünler daha müşteriye ulaşmadan zincirin bir halkasında kayboluyor. İşte tam burada soframıza gelen ürünün üreticisini, yolculuğunu bilmenin ne denli önemli olduğunu anlıyoruz. Çünkü ne yediğimizi bilmek sadece sağlığımız için değil kaynaklarımız için de önemli.
Günümüz modern dünyasında giyim sektöründeki “fast fashion”ın (hızlı moda) karşılığını beslenmemizde de “fast food” ile buluyoruz. Daha hızlı, daha çok, daha eğlenceli yeme israfın bu denli büyük olmasının ana sebeplerinden.
Peki biz bireyler olarak gıda israfına karşı neler yapabiliriz? Gelin bunları inceleyelim.
1. Haftalık menü oluşturmak
Günün koşuşturmacasından sonra hepimizin aklında aynı soru “Ne yiyeceğiz?”. Haftalık menümüzü oluşturup yiyeceğimiz miktar kadar hazırlık yaparsak hem gıda israfını hem de dışardan söylediğimizde paketleme dolayısıyla oluşacak plastik atıkları azaltabiliriz.

2. Alışverişe liste ile gitmek
Haftalık menümüzü oluşturduktan sonra ihtiyaçlarımızı belirleyip alışverişe gittiğimizde o hafta neyden ne kadar yiyeceğimizi de belirlemiş oluruz. Böylelikle yiyeceğimizden fazla alışveriş yapmanın önüne geçebiliriz.
3. Yerel üreticilerden alışveriş yapmak
Gıdanın yolculuğunu bilmenin öneminden bahsetmiştik. Yerel üreticilerden alışveriş yaparak ürünlerin nerede üretildiğinden nasıl üretildiğine kadar birçok bilgi sahibi olabiliriz. İthal ürünlerin yolculuğuyla oluşacak karbon ayak izini de önlemiş oluruz.

4. Gıdaları saklama koşullarına uygun muhafaza etmek
Aldıklarımızı doğru şekilde muhafaza edersek hem tatlarını korumalarını sağlayabilir, hem de hızlı bozulmalarını engelleyebiliriz. Her gıdanın saklanma koşulu farklı, bu koşulları bilmek ve ona göre muhafaza etmek ise hem çevre hem bütçe dostu olacaktır.
5. Kalan yemekleri değerlendirmek
Yemek artıklarını değerlendirmenin en eğlenceli yolu farklı tarifler denemek oluyor. Eğer tarifle değerlendiremiyorsak uygun durumda olanları patili dostlarımızla paylaşabilir veya evimizde ayrıştırıp gübre olarak doğaya geri kazandırabiliriz.
6. Plastik ambalajlılar yerine sürdürülebilir alternatiflerini tercih etmek
Atık deyince ilk akla gelen plastikler… Evet her yerdeler. Alışverişe bez veya file çantayla gitmek, cam kavanozlar taşımak plastik kullanımını azaltmak için güzel alternatifler. Evde yemek yapmanın dışarıdan sipariş vermekten daha az plastik atık ve yemek artığı çıkardığını hatırlatmadan geçmeyelim.

Günümüz ve geleceğimiz için yaşadığımız gezegene sahip çıkmamız gerekiyor. Bana sorarsanız birey olarak atacağımız küçük adımların en güzel tarafı iyiliğe teşvik etmek oluyor. Siz de Dünya’mız için harekete geçin. Dönüşümü mutfakta başlatın ve hep beraber daha yüksek sesle gıda israfına dur diyelim!
Yazar: Diyetisyen Bilge Nur Doğan