
FarmPınara doğaya karşı gelerek değil doğayı destekleyerek üretim yapan, İzmir’de konumlanan bir üretici. 2019 yılında yaşadığı yangından hem çiftlikleri hem de kendileri etkilendi. Yangın anında yaşadıklarını ve yangının uzun dönemdeki etkilerini gelin kendilerinden okuyalım:
Bize biraz kendinizden, işletmenizden ve işletmenizin nerede olduğundan bahseder misiniz?
Seferihisar Beyler köyünde 12 dönüm bir çiftliğimiz var. 660 m rakımdayız. Beyler bir dağ köyü. Sertifikalı organik tarım yapıyoruz. Ağırlıklı olarak zeytin ağacımız, bunun dışında muhtelif meyve ağaçlarımız ve şaraplık üzüm bağımız var. Köyün 7 km dışında yerimiz. 3 tarafımız orman(dı).
Daha önce yangından etkilendiniz mi?
2019 yılında yangını yaşadık. Öncesinde başka bir yangın felaketi yaşamadık.
Yangın sırasında neler yaşadınız?
Yangın Efemçukuru tarafından geldi ve yaklaşmakta olduğunu görünce hızlıca çiftliği terk etmek durumunda kaldık. Çünkü çevremiz ormandı ve köye orman yolundan gidiliyordu. Eğer yangın bize ulaşırsa maalesef kaçabilecegimiz bir yolumuz olmayacaktı.
Yangın sizde kişisel olarak nasıl etkiler bıraktı?
Yangın boyunca çiftliğe hiç gidemedik. Zaten köyün çıkışını jandarma tutmuştu ve kimseyi bırakmıyordu. Üç gün boyunca çaresiz bir şekilde bekledik. Bu süre bana bir asır gibi geldi diyebilirim ve yangının çiftliğe ne kadar zarar verdiğini bilmiyorduk. Sadece söndürülmesini ve yolun açılmasını beklemekten başka elimizden gelen birşey yoktu. Söndürme işlemi sonrasında çiftliğe gittiğimizde giderken gördüğümüz o güzelim yemyeşil ormanın yerinde kapkara bir manzara, yanmış ağaçlar ve halen için için yanan çam ağaçları beni çok ama çok etkiledi. Hâlâ gözümün önünde o görüntüler.
Yangında çiftliğimizin %60 kadarını kaybettik.

Yangında ne kadar ürününüz zarar gördü?
Yangında maalesef çiftliğimizin %60 kadarını kaybettik. Kendi ellerimizle diktiğimiz, büyüsün diye gözünün içine baktığımız zeytin ve meyve ağaçlarımızın pek çoğunu kaybettik. Ayrıca yangın 19 Ağustos’ta olduğu için incirin ve üzümün hasat dönemiydi. Yanmamış olan ağaçlar da alevlerden etkilendiği için o yaz hiç bir hasat yapamadık.
Üretiminiz geçirdiğiniz yangından nasıl etkilendi?
Yanan ağaçlarımızın yerine ertesi yıl yenilerini diktik. Ancak onların büyümesi elbet zaman alacak. Üretim verimimiz yarı yarıya düştü diyebiliriz.
Yangına karşı herhangi bir önlem alamıyoruz.
Yangından önce yangın tehdidinin günlük hayatınızdaki yeri neydi? Bu durum yangından sonra nasıl değişti?
Yangından önce ormanın ortasında olmanın bir risk olduğunun farkındaydık ancak doğanın içinde yaşamak sevgisi bu riski gözardı ettiriyor sanırım. Ayrıca bu riski bertaraf edebilecek bir önlem yoktu. Orman içinde böyle bir yeri biz kendimiz seçmiştik. Yangın sonrasında durumda bir değişiklik olmadı. Zaten yanacak bir orman kalmadı çevremizde. Bu konuda alınabilecek bir önlem yok maalesef.
Yangın yaşamadan önce yangınla karşılaşabileceğinizi düşünüyor muydunuz? Eğer evetse neden şimdiye kadar herhangi bir önlem almadınız?
Yaz geldiğinde orman yangınları başladığında zaman zaman aklıma geliyordu ya bizim buradaki ormanda da yangın çıkarsa ne yaparız diye. Ancak tam orman içinde bir çiftlik olduğumuz için alabileceğimiz bir önlem yoktu.
Yangından sonra konuyla ilgili destek gördünüz mü?
Yangından sonra Tarım Bakanlığı ilgilileri tarafından zarar tespit çalışması yapıldı. Yanan damlama sistemimiz, su tanklarımız gibi maddi zararların büyük bir kısmı karşılandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından solucan gübresi desteği verildi.
Neye ihtiyacınız vardı, ne olsaydı zarar azaltılabilirdi?
Yangın çiftliğe ulaşmadan söndürülebilseydi zararımız olmazdı elbette. Ancak o gün esen şiddetli rüzgâr yangının çok hızlı yayılmasına neden oldu.
Yangın sırasında kurtarılacaklar gibi bir planınız var mıydı? İlk neyi kurtardınız?
Böyle bir planımız yok. Yangın söndürme helikopteri evi görünce epey uğraşmış oraya atlamasın diye. Söndürme ekipleri de, evin etrafını koruma amaçlı, çiftliğe girip su tanklarının vanalarını açmışlar.
Bu deneyiminizden sonra yangına karşı aldığınız önlemler neler?
Yangına karşı herhangi bir önlem alamıyoruz. Çevremiz bizim kontrolümüz dışında.
Yangın tehdidi günlük yaşantımızın bir parçası.

Yangın tehdidinin günlük hayatınızdaki yeri nedir?
Bu tehdit günlük yaşantımızın bir parçası. Özellikle yaz mevsiminde risk en yüksek seviyede.
Yeterli önlemi alabildiğinizi düşünüyor musunuz? Ne gibi önlemler alıyorsunuz?
Herhangi bir önlem almıyoruz daha doğrusu alamıyoruz. Çünkü tehdit unsuru çevremiz ve onu kontrol edemeyiz.
Yerel yönetimler, kurumlar size destek oluyor mu? Ne gibi ihtiyaçlar var? Mevzuat konusunda bilginiz var mı? Sizce neler iyi uygulanıyor ya da ne gibi eksiklikler var?
Yangın sonrasında Tarım Bakanlığı zarar tespit çalışması yaptı. Bunun dışında uygulamalar konusunda herhangi bir bilgimiz yok. Mevzuatı bilmiyoruz.
Sizleri destekleyen türeticilere bu konuyla ilgili bir şey söylemek ister misiniz?
Yangın sonrasında maddi ve manevi çok zor bir dönem geçirdik. Yanımızda olan, bizi destekleyen tüm türetici dostlarımıza teşekkür ve sevgilerimi iletiyorum.
Siz de FarmPınara’yı desteklemek için instagram hesabını ziyaret edebilirsiniz.
Bir Cevap Yazın