Bu güzel havada yere serdiğin matın üstünde güneşi selamlamak, yanıbaşındaki ağaca, çiçeğe, böceğe “Namaste” demek ne güzel olurdu değil mi? Canlıları kendi vahşi ortamlarında gözlemlemek, dünyadaki dengeyi ve düzeni keşfetmek... Ya da davetsiz bir şekilde otantik bir kültürel törene dahil olmak... Ekoturizm için, doğaya kendini bıraktığın bir tatil biçimi diyebilir miyiz? Hayatın bir anda yavaşladığını... Continue Reading →