Üretici Postası Ağustos 2020

“Dersi çiftçilerden öğrenin. Çünkü onlar, toprak ile olan ilişkileriyle israf etmeden, yeniden kullanarak yaşayıp ürettiklerinden yeni devrimler için zaten oldukça fazla bilgiye sahipler.” 

Carlo Petrini, Terra Madre, syf. 19, Yeni İnsan Yayınevi

Ekipten

Good4Trust Üretici İlişkileri ekibinden selamlar! Sizden posta için her dönüş aldığımızda ekip olarak çok mutlu oluyoruz ve bizimle paylaştıklarınızı heyecanla okuyoruz. Bu heyecanı paylaşmak adına bu ay da biz size yazmak istedik;

Bu ay ödeme sistemi hizmeti için İyzico ile iş birliğimizi gerçekleştirdik! Bu güzel işbirliği sayesinde bir süre için yapılan alışveriş işlemlerinde bankanın aldığı %1,65’lik komisyon ücretini ödemiyor olacağız.

Ekip üyemiz Büşra bu ay Honeyland’i izledi ve adil üretim pratikleriyle ilgilenen herkese öneriyor. 

 Berk & Büşra & Hanne

Sayılarla Good4Trust;

Ağustos ayını geride bırakırken aramıza yeni katılanlarla toplam türetici sayımız 16720’ye ulaştı. Bu ay aramıza katılan 4 yeni üreticimizle Çarşı’mızdaki üretici sayımız 120’ye ulaştı. Açık dükkan sayımız ise 94. 7’ler Konseyi’nin oylamasına sunulmuş 30 başvurumuz var. Ağustos ayında türetim ekonomisine katkımız 39.674 TL oldu. Biz de üreticilere
aktarılan gelirden Good4Trust olarak 1190 TL pay aldık.

Atölye Ren

Merhaba, 

Gerek dünyanın içinde bulunduğu belirsiz ve kaygı verici durum, gerek kişisel gündemlerimden dolayı bir süredir sessizdim.  Ancak yeni bir mevsimin getirdiği motivasyon ve umutla sizlere selam vermek isterim.  Good4trust’taki stoklarımızı ve ürün listemizi nihayet güncelleyebildim. Dilerim çok seversiniz. Eylül ayı itibari ile yeni koleksiyon çalışmalarımız için yoğun bir sürece gireceğim. Bu koleksiyon beni çok heyecanlandırıyor çünkü daha önce büyük üreticilerin büyük atıklarını değerlendirerek yeni değerler üretiyordum ancak ilk kez daha önce koleksiyonlarımızdan kalan, kendi minik atıklarımızdan (hepsini özenle saklayıp, kategorize etmiştim yıllardır) tasarımlar yapacağım. Bu süreçte ortaya neler çıkacak merak ediyorum.

Bununla birlikte 2020 başında aktif olarak çalışmalarına başlayan İzmir merkezli bir Sürdürülebilir Moda Topluluğu Notion Kolektif’ten de bahsetmek isterim. Notion Kolektif, sürdürülebilir moda alanında çalışan girişimcileri, düşünce liderlerini, değişim öncülerini, profesyonelleri, akademisyenleri, öğrencileri ve moda tutkunlarını; modanın sosyal ve çevresel etkilerinin tartışılması, hızlı modanın tahrip eden etkilerinin iyileştirilmesi, moda endüstrisinin sürdürülebilir ve etik dönüşümü için innovatif ve alternatif çözümler geliştirilmesi amacıyla buluşturan bir birliktelik.

Pandemi nedeniyle fiziksel buluşmalara ara vermek zorunda kalsak da Notion Talks isimli bir podcast yayını yapıyoruz. Alternatif ve adil bir moda endüstrisi için hep birlikte kafa yorduğumuz, sohbet ettiğimiz, çok değerli konukları ağırladığımız ve heyecan verici konuları ele aldığımız genç bir yayın. Good4trust topluluğu olarak yayınımızı ve topluluğumuzu takip ederseniz çok mutlu oluruz. 

Herkese sağlıklı, keyifli ve huzurlu günler dilerim. Sevgilerimle,

Gözde Karatekin, Atölye Ren

Giyi

Giyi olarak hareket noktamız, zamanın ötesinde tasarımlar, doğaya ve içinde yaşadığımız topluma saygılı, bilinçli ve döngüsel bir yaklaşımla üretilmiş kıyafetler.

Giyi web sitesi lansmanını 8 Mart Dünya Kadınlar gününde yaptık. Kadın enerjisi ve kadının yaşama, doğaya, insana olan özeninden ilham alıyoruz. Üretim modelinde öncelikle kadın emeğine yer veren, kadınları güçlendirmeyi iş modelinin önemli bir parçası olarak merkeze alan bir yapı kurduk.

Giyi’de sürekli tüketmeye değil, elimizdekilerin kıymetini bilmeye odaklanıyoruz. Bir Giyi elbisesinin farklı şekillerde mevsimlerden ve trendlerden bağımsız uzun süre giyilmesini arzuluyoruz. Üzerimizdeki yalnızca bir elbise değil, aynı zamanda bir tavır diyoruz. Doğaya, insana, yaşama karşı tavrımız. Petrol türevi malzemelere hayır diyoruz, doğada çözülebilen malzemeler kullanıyoruz. Elbiselerin üretenlerin hikayeleri ve üretim süreci kullandığımız materyaller kadar önemli bizim için. Kadın kooperatifleri işbirliğiyle sorumlu üretim ve adil çalışma koşulları ana yapı taşımız. Döngüsel tasarım ilkelerini uyguluyoruz. Üretim fazlası kumaşlarımızı zanaatkar kadınların desteğiyle aksesuarlara dönüştürüyoruz.

Sahip olduklarımızın ömürlerini nasıl uzatırız? Birlikte düşünmeye fikir üretmeye davet etmek isteriz sizi. Giyi ile, olduğunuz kadını özgürce giyinmenizi diliyoruz.

Otama

Merhaba Good4Trust Ailesi,

Ben Otama Merve’yim. Yıllarca dünyanın çeşitli yerlerinde şehir planlama okudum, şehir plancılığı ve akademisyenlik yaptım; bir yandan da sürdürülebilir yaşamların fiziksel mekana yansımaları ile ilgili çeşitli proje ve uygulamalarda bulundum. Boluluyum, dünyanın yuvarlak olduğunu bisikletimle teyit ettikten sonra yuvarlak değil de dümdüz tepsi gibi bir yerde yaşamak istediğime karar verip memlekete döndüm, şimdilerde Sapanca’da yaşıyorum. Göynük’te anneannemin tarlasında ceviz bakıyoruz. Boş kaldıkça, daha doğrusu muhakkak boşluk yaratıp, ormanlarda mantar topluyorum, kendimce Bolu Mantar Dolu adıyla bir envanter çalışması yapıyorum.

Yaşadığım yer olan Kırkpınar kasabasına 2 yıl önce taşındım. Hem soframı, hem de banyo aynasının önünde duranları temizleme yolculuğum ORGANİK yazan bir diş macununun etiket dilini okumayı söküp de şoka girmemle başladı. Yaşadığım acı aydınlanma sonrası kendi ihtiyaçlarımdan doğan bir markaya evrildi. Şimdilerde bu küçük kasabada GMP (Good Manufacturing Practices) altyapısında olan bir laboratuarda üretime devam ediyorum. Bu üretim standardını imalathanemi Kırkpınar’dan alıp Avrupa’nın göbeğinde bir yere koyduğumda hiç bir şey değiştirmeden üretime devam etmemi sağlayacak bir altyapı olarak özetleyebilirim. İmalathanemin girişinde ise turkuaz rengi büyük bir masa var; mahalleliyi ve aynı coğrafyada yer aldığım küçük üreticileri bir araya getirecek bir muhabbet ve paylaşım masası, yanında da dayanışma rafları. Nasıl mı bir buçuk yılda küçücük kavanozlar bu raflara yerleşti? Hikayemi anlatayım:

İlk kez akademi ve kurumsal hayattan bir imalata geçecektim. Bu kirlenmiş ve köhnemiş piyasada nasıl hem var olup, hem de üretim yapacaktım? Başlamadan evvel derin bir nefes alıp bir manifesto yazarak başladım:

“Düzgün yaşamak ne kadar zor, bir gıdanın safını bulmak ne büyük emek arayan bilir. Sağlığımızı arayalım derken zehirleniyoruz; marketler, aktarlar gerçeğini taklit eden Petro-kimyevi içerikle dolmuş. Doğal balmumu sipariş edin bakın, evinize parafin gelecektir. Zaman harcamadan, uzunca araştırmadan yapılan ürün salt zarar verir bu piyasadan temin edilenlerle. Bütün hammaddelerimi kendim üretemem ama güvenilir üreticiyi arayıp bulma konusunda tecrübeleniyorum. Yerli lavanta, mersin, defne, kekik, adaçayı, susam, aspir, badem… dünya florasından olağanüstü bitkilerin çekirdeklerinin, yapraklarının, köklerinin gerçek yağlarının, sularının sertifikalı ve güvenilir olanlarından edindim. Eğer etraf kandırmaca doluysa ben de her adımda daha dik duracağım, daha bir özenle üreteceğim ve esaslı içeriğimi korumak için savaşacağım!
Tam da bu yüzden yaptığım her şey;
• Uzun süre tekrarlanan denemelerin, doğada harcanan güzel zamanların, yapım teknikleri ve olası etkileri üzerine masa başı çalışmaların ve araştırmaların sonuçları. Yani gerçek, bitkisel, bilimsel ve el yapımı.
• Kullandığım hammaddelerin hiçbiri hayvanlar üzerinde test edilerek bana ulaşmıyor. Bitkisel balmumuna geçtiğimden beri tüm yaptıklarım vegan. İnsan/canlı emeği/canı sömürüsünü ve üretimin/depolamanın/nakliyesinin çevresel etkilerini takip edebildiğim üretimin peşinde olacağım.
• Paketlemeyi geri dönüşümlü, mahalleliden edindiğim ya da geri dönüşüm çöpünden topladığım kartonlarla yapacağım.
• Mahallemden sipariş olursa bisikletle götüreceğim. Kargoyu imalathaneye çağırmak yerine 12km bisiklet sürüp teslim edeceğim şartlar el verdikçe. Kargo poşeti kullanmasınlar diye güzelce paketleyecek, sadece makinelerinden çıkan adres kağıdını yapıştırıp size göndermelerini sağlayacağım. Plastiksiz Kargo ve Kargo Poşeti Savaşları hareketlerini başlatıp bu iki mevzunun da sıkı takipçisi olacağım.
• 5 yıldır çiftçiyim. Üretenin halinden anlarım. 10 milyonlu üretim yapan büyük firmalarla fiyat ve hız yarıştıramam ama içeriklerimle, gezegen sevgimle ve üretici gücümle hepsini yenerim.”

Hem adil, hem ekolojik olayım, hem de tüm bunlar sözde kalmasın istedim ilk günlerden itibaren. Sonra başladım prosedürleri okumaya. Yağlardan, killerden, bitki sularından yaptığım sabunlara, krem deodorantlara, diş macunlarına ‘kozmetik’ adının verildiğini ve kozmetik üretebilmek için dev kozmetik firmalarının ancak başa çıkabileceği yaptırımların olduğunu işte o zaman öğrendim. 1,5 yıldır her gün bir pedal bastım, bir çivi çaktım ve MAHALLENİZİN KOZMETİKÇİSİ’nin kapılarını geçen ay virüs önlemlerine saygıyla sessiz sedasız açtım. Amacım temiz ve bütüncül düşünen üretimimin bir mekanı olması ve tüm bu döngüyü yerelde gerçekleştirebilmek idi. İçerideki laboratuarda merhem yaptığım yağların çekirdeklerinden çıkan posaları öndeki kahvehane kısmında, kahvehaneden çıkan telveleri de içeride sabuna dönüştürüp, kalan meyve posalarını kompost yapıp imalathanenin yanındaki bostana veren, bostandan çıkanları tekrar turkuaz masanın üzerine getiren sonsuz bir döngü hayal ederek inşa ettik bu mekanı.

Şimdiden, daha açılış yapmadan mahalleyle dayanışan bir modele dönüştü. Arap sabunlarını koymak için yeni kavanoz kullanmak istemiyorum diye instagrama yazar yazmaz onlarca kişi dükkana evinde kullanmadığı kutu kutu kavanoz getirdi. Bu bana yeni ambalaj kullanmayıp cam kavanozları dönüşümlü olarak sonsuza kadar kullanan, hiç çöp çıkarmayan dayanışma ve gönül rahatlığı dolu bir üretim modelinin hayal değil de mümkün olabileceğini ispatladı.

Şu okyanusun ortasında biriken plastik kıtasının yarısı gıda ise yarısı kozmetik ambalajı. Zehirsiz ve plastiksiz, hatta yerel ve küçük kozmetik mümkün!

Otama’yı gerçek kılan, ayağa kalkmasını sağlayan herkese teşekkür ederim. Şimdi sıra yürümeyi öğretmeye geldi, Good4Trust’a ilk adımlarımda elimden tuttuğu için minnettarım! Herkese Merhaba! diyerek bitiriyorum 🙂

Merve Özkorkmaz

Satsumania

Merhabalar

Temmuz sonu itibari ile Satsumania Village projemize başladık. Karaburun Badembükü ovasında 3 adet bungalovumuzla artık sizleri ağırlayabiliriz.

Yaz sezonu dışında mandalina hasadımızın başladığı zamanda da artık türeticiler hem konaklayıp hem de mandalinalarını kendileri ağaçlarımızdan toplayabilecekler.
Ayrıca Karaburun Yarım Adasının ürün takvimini izleyerek bağ bozumu, Nergis festivali, mandalina festivali, ot zamanlarında da  Good4Trust üzerinden bizimle iletişime geçerek bungalovlarımızı kiralayabilirsiniz. Her zaman sizleri ağırlamaktan memnuniyet duyacağız.

Evlerimizde çift kişilik yatak, bir adet çekyat, mutfak, yemeğinizi yapabilmeniz mutfak araç gereçleri, klima, buzdolabı, sıcak su, wifi, kahve makinesi, kattle, ilk yardım çantası,yangın söndürme tüpü, sinek ilacı bulunmaktadır.

Deniz ile aramızda hiç bir yapı yoktur. Denize yaklaşık 30 adım mesafemiz bulunmaktadır.

Aramıza Yeni Katılan Üreticiler

Sürdürülebilir yaşam gereçleri, Less

Çevre sorunlarını, plastikten arınmayı dert edinmiş ve çözüm arayışına girmiş iki kadın mimar tarafından kurulan  Less Sürdürülebilir Yaşam Gereçleri,  farkındalık yaratmak amacıyla sosyal platformlar üzerinden ‘Nasıl bilinç oluşturabiliriz?’ sorusuna cevap arayan, doğa dostu alternatifler üreten, modern hayatı daha az atıkla yaşamanın mümkün olduğunu topluma anlatmak isteyen ve bu amaca hizmet edecek piyasada eksik gördüğü ürünleri üreten bir sosyal girişimdir. 
Tek kullanımlık plastiklerin bir zorunluluk olmadığını, sürdürülebilir ve çevreye zararı olmayan ürünlerin -toplumun genel algısının aksine- pratik kullanımının olduğunu göstermeyi, bunları türeticilere sunmayı ve elde ettiği gelirin bir kısmını topluma fayda sağlayacağına inandığı kurumlarla iş birliği yaparak daha iyi bir dünya için katkıda bulunmayı görev edinmiştir.

Less atıkları azaltarak sürdürülebilirliğe katkı sunan ürünleriyle artık Çarşı’da!

Doğal temizlik, Mother Koala

İki kimya mühendisi annenin doğal olana erişme ve yalınlaşma serüvenidir, Mother Koala.

Doğal beslenme ve yenidünya nimetlerinden kopmadan daha az kimyasalla yaşama kaygısı, hepimizin zaman zaman karşılaştığı sorunlardır. “Daha az kimyasal ile evde temizlik işini nasıl yapabiliriz?” sorusunun cevabı, Başak ve Filiz’in motivasyon kaynağı  olmuş. Ayrı ayrı başladıkları formül denemelerini etraflarındaki kişiler ve birbirleriyle  paylaştıkları bir süreç sonrasında, Mother Koala’yı hayata geçirme kararı almışlar.

Onlar, Başak ve Filiz olarak günümüz dünyasının üzerimizde uyguladığı kimyasal soykırıma karşı koymak adına daha yalın bir hayat tarzını benimsemeyi amaçlamışlar. Küçük küçük adımlarla çıktıkları bu yolda büyük farklar yaratmak istiyorlar. Kendi evlerinde kullanmayacakları hiç bir ürünü üretmeyecek samimiyette bir girişim kurmuşlar ve bu girişimle kendisine, sevdiklerine ve çevresine değer veren insanlara ulaşmayı diliyorlar.

Mother Koala çok amaçlı bitkisel kökenli ekolojik temizlik ürünleri ile artık Çarşı’da!

Doğal Şampuanlar,Baboon Natural

Doğal sabun ile hayatına başlayan Baboon, misyonu ve vizyonu doğrultusunda atıksız şampuan ve kişisel bakım ürünleri geliştirmeye, üretmeye; ürün gamına yenilikler getirerek, dünyanın güncel sorunlarına kafa yorarak, sorumlu bir üretici anlayışı ile, kullanıcıları ile iletişimde kalarak ilerlemeye devam ediyor.
Baboon, doğal hammaddelerle elde ettiği tenimize iyi gelecek ürünleriyle artık Çarşı’da!

Hayvancılık Teknolojileri, Lakto

Lakto, en az 4 nesildir tarımsal üretim yapan, aileden ziraat mühendisi bir ailenin çocukları olan iki kardeşin yenilikçi bir girişimidir. Uluslararası olma yolunda çalışmaları süren Lakto, çiftçilerin sürdürülebilir üretimini sağlamak ve bilgiye dayalı bir yerli tarım teknolojisi firması olmak amacı ile kurulmuştur.

Lakto, hayvan doğasına uygun, insanlar için “gıdaya uygun sağım” yapan sistemler üretir. “Kaliteli Süt Hareketi” adı altında savunduğu bir projesi bulunmakta, temelde sağlıklı ve kaliteli sütün tarifini yapmakta ve bunu üretmek için doğru makine, sistem ve iş modelini sunmaktadır. İnsan sağlığına bir çok olumsuz etkisi olan kanserojen ve ağır metal içeriğini süte yükleyen kauçuk ve plastik aksamı, süte temas eden yüzeylerde herhangi bir gıdaya uyumsuz girdiyi kesinlikle reddeden Lakto, “gıdaya uygun sağım” iddiasındaki tek yerli markadır. Sütliman Gezen Hibrit Sağımcı güneş enerjisi ile çalışır ve uzak, dağlık bölgelerde bile en ileri teknoljide sağım yaparak değerlendirilemeyen süte değer katar.

Çiftçilerimiz için ürünleri ile Lakto artık Çarşı’da!

Bir Cevap Yazın

Up ↑

%d blogcu bunu beğendi: